Canlı sohbet sitesi StarSohbet.Net’in bugünkü makale konusu chat ortamı canlar. Düşünün, burada, bu dijital boşlukta, bir kutu var. Ne toprağı belli, ne göğü. Ne yüzünü görebiliyorum karşımdakinin, ne gözyaşı damlası olup süzülen suskunluğunu. Ama konuşuyoruz. Ve ben inanıyorum, her kelime bir başka dağın yankısıdır. Her harf, bir başka sızıdan doğar. Bu bir chat ortamı, ama öyle kuru kuru değil. Sanki bir zindan kapısının aralığından sızan umut gibidir burası. Sanki bir halkın seher vaktinde yaktığı ilk ocak dumanı gibidir üstelik. Misal birisi gelip “Nasılsın?” diye yazıyor sohbet ortamı içerisinde. Ne var bu kelimede? Sade bir selam mı? Yok. Bu, belki de günlerdir konuşacak birini arayan bir yüreğin, dağ gibi sessizliğini delmeye çalışan ilk cümlesi. Bir bilsek bu sözcüklerin ardında ne yorgunluklar, ne suskunluklar var. Herkes kendi yangınını klavyeyle döküyor. Kimi aşkının ardından, kimi annesinin yokluğuyla, kimi göç yollarında bıraktığı çocuklukla. Ve bu satırlar, sanki eski bir halk türküsünün modern sürgünüdür.
Benim gibi sohbet odaları içerisinde takılanlar bilirler, bu satırlar dağların ardını özleyen, gece yarısı yüreğini yoklayan insanların yankısıdır. Ekran soğuk, tuşlar cansız, ama içinden dökülenler sıcacık. Bir merhabada, bir “uyuyamadım”da, bir “bugün çok kırıldım”da o kadar çok şey var ki. Yazılanlar değil, yazılmayanlar anlatır bazen asıl acıyı. Ve biz burada, bu sanal meydanda, birbirine dokunamayan ama birbirine yaslanan yalnızlıklar gibiyiz. Ah, canlar, kelimeler öyle bir göçtü ki yüreğimize, sanki her harf bir hicrettir. Bu sanal sohbet muhabbet, bir taşra gecesindeki türkü gibidir bazen. Kimse tam duyamaz ama herkes içinde bir yerden hisseder. “Ben buradayım” der biri, belki de ilk defa. Ve bu, bazen bir devrimdir. Bazen zincir kırmaktır. Çünkü sessiz bir insanın ilk cümlesi, koskoca bir başkaldırıdır bu dünyada.
Canlar, bu chat ortamı, sandığın gibi sıradan değil. Zira StarSohbet chat sitesi içerisinde dostluklar da kurulur, sırlar da dökülür. Bazen bir selam, bir dağ köyünde yıllardır görmediğin bir yoldaşa denk gelir. Bazen bir emoji, yaralı bir kalbi sarar. Çünkü burada insanlar, maskesiz yazıyor. Ne statü var, ne unvan. Sadece yürek var, yara var, yanık var. Ve işte o yüzden, bu dijital sessizlikte, her kelime bir isyan, her cümle bir dua olur. Birbirini hiç tanımayan insanlar, aynı yangının etrafında ısınıp konuşur. Çünkü insan, insana dairdir. Nerede olursa olsun. İster bir dağ başında, ister bir ekran başında. O halde siz de yangınınıza su, yaranıza merhem arıyorsanız, buyurun gelin StarSohbet’e!
Sadece Sen 53
İlk yorum yazan siz olun.